Kısa Saçlı Anal Seven Ümraniye Escort Nisan

Ümraniye escort akşamları, gündüzün kalabalığını üstünden atamayan bir yorgunluk taşırdı. Otobüs durakları hâlâ dolu olur, dükkanların ışıkları birer birer kapanırken sokaklar sessizliğe hazırlanırdı. Nisan, bu saatleri severdi. Çünkü akşam, insanların onu fark etmediği tek zamandı. Yirmi beş yaşındaydı ama yaşadığı her yıl, omuzlarına fazladan bir yük bindirmişti.

Nisan’ın evi, ana caddeden biraz içeride, eski bir apartmanın giriş katındaydı. Penceresinden karşı binanın duvarı görünürdü. Gün ışığı zor girerdi içeri ama Nisan buna alışmıştı. Alışmak, hayatta kalmanın en hızlı yoluydu. Sabahları eve döndüğünde yüzünü yıkar, aynaya bakmamaya çalışırdı. Çünkü aynadaki yüz, bazen ona kendini bile yabancı hissettirirdi.

Bu hayata nasıl geldiğini uzun uzun anlatamazdı. Her şey bir anda olmamıştı. Küçük kırılmalar, yanlış seçimler ve çaresizlik yavaş yavaş onu buraya sürüklemişti. Ümraniye’ye geldiğinde elinde sadece bir çanta ve “daha iyi bir hayat” umudu vardı. İlk zamanlar başka işler denemiş, tutunmaya çalışmıştı. Ama hayat, herkes için aynı kapıları açmıyordu.

Geceler en zor olanı değildi. Asıl zor olan, gündüzleri insanların arasına karışmaktı. Market sırasında beklerken, sokakta yürürken, otobüse binerken… Kendi içinde taşıdığı yük, başkalarının bakışlarıyla daha da ağırlaşırdı. Kimse onun hayallerini, korkularını ya da sabaha kadar uykusuz kaldığı geceleri bilmezdi.

Bir gün, Ümraniye escort küçük bir kuaförün önünden geçerken vitrindeki “Çırak aranıyor” yazısını gördü. İçeri girmedi, sadece durup baktı. O yazı günlerce aklından çıkmadı. Sonunda bir sabah cesaretini toplayıp kapıyı açtı. Sahibi kısa bir konuşmadan sonra denemek isteyip istemediğini sordu. Geçmişini merak etmedi. Nisan’ın ellerine baktı, gözlerinin içine baktı ve “İstersen başla” dedi.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir