İçerenköy’ün Kırık Aynası

İstanbul escort Cansu, İçerenköy’ün ara sokaklarını ezbere bilirdi. Gündüzleri bir apartmanın kapısında oturur, geleni geçeni izlerdi. Kimse onun gece başka bir kimliğe büründüğünü bilmezdi. Bu hayatı gizlemek için değil, sahiplenmek için yaşıyordu. Ne utanç duyuyordu ne de başkasına açıklama borçlu hissediyordu.

Kendine Ait Bir Alan Yaratmak

İstanbul escort Cansu, İzmir’den İstanbul’a bir bavulla gelmişti. Önce bir kuaförde çırak olarak çalıştı, sonra bir otelde temizlikçilik yaptı. Hep başkalarının isteklerine göre yaşadı, ta ki bir gün, patronunun “Sen dışarıda da para kazanırsın,” sözüyle irkilene kadar. O gün karar verdi: Kendi hayatını kendisi yönetecekti, başkalarının gölgesinde değil.

İçerenköy’de küçük, mütevazı bir daire tuttu. Geceleri sahaya çıkmadan önce aynaya bakar, kendiyle yüzleşirdi. “Kırıldım ama dağılmadım,” derdi içinden. Müşterilerini dikkatle seçerdi. Zorlayıcı olanı, saygısız olanı geri çevirirdi. Bu onun dünyasıydı ve kimseye tahammül borcu yoktu.

Bir akşam, marketten çıkarken yanında yürüyen genç bir kadın ona fısıltıyla sordu: “Sen bu hayatta nasıl ayakta kalıyorsun?” Cansu başını çevirip net bir sesle yanıtladı: “Kimse beni tutmadı. Ben yürümeyi öğrendim.”

O gece, İçerenköy’ün sessizliğinde yürürken yüzünde bir hüzün yoktu. Çünkü seçtiği hayat, onun için bir çaresizlik değil; direnmenin başka bir biçimiydi.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir