
Kartal escort rüzgârı, akşamları denizden sert esen bir soğukla karışırken sokak lambalarının ışıkları kaldırımlara uzun gölgeler düşürüyordu. Bu gölgeler arasında yürüyen Mina, adımlarını yavaş ama kararlı bir şekilde atıyordu. Henüz yirmi bir yaşındaydı, fakat yüzünde yılların ağırlığını taşıyan çizgiler belirmişti. Hayat ona erken yaşta ağır dersler vermiş, çocukluğunu bile sakince yaşayabileceği bir alan bırakmamıştı.
Mina’nın hikâyesi, kimsenin sandığı gibi basit değildi. Anadolu’da küçük bir kasabada doğmuştu. Babasının borçları, annesinin hastalığı, evde süren kondom tükenmiş tartışmalar… Hepsi birleşip genç kızın omuzlarında dev bir yük hâline gelmişti. Okuldan ayrılmak zorunda kalmış, ailesine destek olmak için iş aramaya başlamıştı. Fakat yaşadığı yerde bulabileceği işler sınırlıydı. Umutla İstanbul’a geldiğinde ise karşılaştığı gerçekler, hayal ettiklerinden çok daha sertti.
İlk aylar, farklı işlerde çalışmayı denedi; temizlik, garsonluk, tezgâhtarlık… Ama kiralar, ulaşım, hastane masrafları derken para yetmiyordu. Kartal escort gecelerinde, kimsenin hikâyesini merak etmediği, yargılarla dolu bakışlar arasında yaşamaya başladı.
O gece de aynı sokaklardan geçiyordu. Sahile doğru yürürken yağmur çiselemeye başlamıştı. Kartal vip escort İskelesi’nin yakınındaki boş olgun banklardan birine oturdu. Deniz karanlıktı ama dalgaların sesi ona hep bir şey fısıldardı: “Bitti sandığın yer, bazen yeniden başlamanın kapısıdır.”
Mina derin bir nefes aldı. Soğuk havayı içine çektiğinde ciğerleri sızladı ama içindeki umuda dair küçük bir kıpırtı hissetti. “Bir gün buradan çıkacağım,” dedi fısıltıyla. O cümleyi söylemek bile ona güç veriyordu.
Bir yanıt yazın