
Şile escort sabahları her zaman aynıydı: hafif bir sis, dalgaların taşlara vuran sesi ve rüzgârın deniz kokusunu sokaklara taşıyan serinliği… Fakat Elvan için yüzüne boşalan hiçbir sabah diğerine benzemezdi. Yirmi dört yaşındaki genç kadın, hayatının ağırlığını her adımında hissederek sahile doğru yürürdü. Gözlerinde hem yorgunluk hem de bitmeyen bir direnç vardı. Çünkü o, yıllardır zor koşullarla yüzleşen; ne olursa olsun ayakta kalmaya çalışan bir kadındı.
Elvan, henüz on sekizine bile girmeden evden ayrılmak zorunda kalmıştı. Çocukluğundan beri şiddete ve yoksulluğa tanık olduğu bir evde büyümüştü. Elvan da öyle yapmıştı.
Şile escort gelmesi ise bir kaçıştan çok bir nefes alma çabasıydı. İstanbul’un kalabalığı, gürültüsü ve bitmeyen baskısı onu yorarken Şile genç escort dinginliği sanki yüreğine bir anlığına huzur serpiyordu. Hepsi hâlâ hayatının bir parçasıydı.
Bir akşamüstü, güneş ufukta kırmızıya dönerken Elvan sahilde oturmuş düşüncelere dalmıştı. İşte o sırada karşısına çıkan biri, onun hayat yönünü fark sert seven ettirmeden değiştirecekti. Sahilde küçük bir lokanta işleten Orhan Bey, Elvan’ın bir süredir yakınlarda dolaştığını görmüş ve yüzündeki yorgunluğu sezmişti. Ne kim olduğunu sordu, ne neden burada olduğunu… Sadece bir sandalye çekip ona bir çay ikram etti.
Bir yanıt yazın